NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
حَدَّثَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
قَالَ
أَخْبَرَنِي
يُونُسُ عَنْ
ابْنِ
شِهَابٍ عَنْ
سَهْلِ بْنِ
سَعْدٍ
السَّاعِدِيِّ
قَالَ حَضَرْتُ
لِعَانَهُمَا
عِنْدَ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَأَنَا ابْنُ
خَمْسَ
عَشْرَةَ
سَنَةً
وَسَاقَ الْحَدِيثَ
قَالَ فِيهِ
ثُمَّ
خَرَجَتْ
حَامِلًا
فَكَانَ
الْوَلَدُ
يُدْعَى
إِلَى أُمِّهِ
Sehl b. Sa'd es-Sâidî'den;
demiştir ki:
"Ben (Uveymir ile
hanımının) liânlarında bulundum. O zaman ben onbeş yaşında bir çocuk idim.”
(Râvî Yunus hadîsin
bundan sonraki kısmında bir önceki) hadîsi (Sehl'den naklen) rivayet etti ve bu
rivayetinde (bir önceki 2246. hadîsten fazla olarak) şunları nakletti:
"Sonra kadın
(evinden) hâmile olarak çıktı ve çocuk annesine nisbet edildi."
İzah:
Hafız İbn Hacer'in
tahkikine göre Uveymir'in karısına liân yapması hicretin onuncu yılının Şa'bân
ayında vukua gelmiştir.[bk. İbn Hacer, Fethü'1-Bâri, XI, 370.]
Lian’dan sonra çocuk
Uveymir'e değil, annesine nisbet edilmiştir. Nitekim 2248 numaralı hadîs-i
şerîf de bu gerçeği te'yîd etmektedir. Çünkü liândan sonra bu çocuğu kadının
eski kocasına nisbet etmek mümkün olamayacağı gibi zînâ isnâd edilen erkeğe
isnâd etmek de caiz değildir. Zira Rasûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.): "Zina
eden için recin vardır."[bk. 2273 numaralı hadîs.] buyurmuştur.